Güroymak'ta DEM Parti'den Belediye Kararları Açıklaması

DEM Parti Eş Grup Sözcüsü Sinan Münir Şermet, halka yönelik bir açıklama yaparak belediye meclisi kararları ve çeşitli gündem maddeleri hakkında detaylı bilgi verdi.

​Şermet, partilerinin şeffaflık ve kamu yararı ilkelerine bağlı kaldığını vurguladı.

Belediyenin açıklamasına istinaden DEM Parti Güroymak Belediye Meclis Üyesi Sinan Münir Şermet neden kararları kabul etmediklerini basın açıklaması ile bildirdi. 

İşte DEM Parti Adına konuşan Sinan Münir Şermet'in açıklaması:

Değerli halkımız,
Belediye Meclisi toplantılarında bugüne kadar hiçbir zaman halkımızın ve belediyemizin zararına olacak bir karar almadık, bundan sonra da almayacağız. Çünkü halkımıza karşı hukuki, ahlaki ve insani sorumluluğumuz var.

17 Ayın Özeti: Görünen Köy Kılavuz İstemez
Son 17 ayda belediyemizin yaptığı tüm iş ve işlemler ortadadır. Mecliste alınan son gündem maddeleri oybirliğiyle kabul edilmiştir. Karar metninin altında üç partinin tüm meclis üyelerinin isim ve imzaları yer almaktadır. Bu kararların kamuoyuyla paylaşılmasını istiyoruz.
Peki neden şimdiye kadar sosyal medyada paylaşılmadı? Acaba alınan kararlar onların da istediği kararlar olduğu için mi? Bu sorunun cevabını halkımızın takdirine bırakıyoruz.
Karar Sürecimiz: Bilgiye Dayalı ve Şeffaf
DEM Parti olarak gündem maddeleriyle ilgili karar alırken:

Yürürlükteki kanun, KHK ve yönetmelikleri inceliyoruz.
Konunun uzmanlarından, hukukçulardan ve mali müşavirlerden görüş alıyoruz.
İlgili kurum ve kuruluşlarla iletişime geçiyoruz.
Tüm bu bilgileri değerlendirerek grup içinde oybirliğiyle karar veriyoruz.
Meclis toplantılarında da gerekçelerimizi açıkça belirterek “evet” ya da “hayır” oyu kullanıyoruz.

Madde Bağımlılığı Gündemi: Bilimsel ve Yapısal Yaklaşım
Madde bağımlılığıyla ilgili gündem maddesi, DEM Parti’nin üzerinde çalıştığı bir konudur. Alt yapısı tamamlandığında ilçemizdeki tüm kurum ve kuruluşlarla istişare edilerek çözüm odaklı çalışmalar başlatılacaktır.
Şu anda önerilen tezler bilimsel metodolojiye uygun olmadığı ve alt yapı hazır olmadığı için bu gündem maddesi oybirliğiyle ileri bir tarihe ertelenmiştir.

Toplumsal Barış ve Şeffaflık
Belediyemiz halkın belediyesidir. Belediye Meclisi de halkın ortak iradesidir; tek bir kişinin tekelinde değildir. Meclisin en temel görevi şeffaflıktır. Tüyü bitmemiş yetimlerin, kadınların, yaşlıların ve gençlerin hakkı vardır. Bu hakların korunması bizim en büyük sorumluluğumuzdur.
Ülkemizin genel bütçesinden gelen kaynakların adalet ve eşitlik ilkesiyle harcanması, halk adına denetlenmesi Belediye Meclisi’nin görevidir.
Halk olarak takım tutar gibi parti ya da kişi tutmak yerine, ortak aklı ve vicdanı esas alalım. Unutmayalım:

Enerji Kentleri Birliği’ne Üyelik Reddi: Gerekçeli Açıklama
​
Değerli halkımız,
Enerji Kentleri Birliği’ne üye olma önerisi, belediyemiz tarafından detaylı şekilde değerlendirilmiş; ancak aşağıdaki gerekçelerle üyelik başvurusu uygun bulunmamıştır.

Yerel Öncelikler ve Kaynak Yönetimi

Belediyemizin mevcut bütçesi ve kaynakları, öncelikli yerel ihtiyaçlara yöneltilmiştir. Enerji Kentleri Birliği’ne üyelik, aidat ve temsil giderleri gibi ek mali yükler doğurabilir.
Bu kaynakların doğrudan ilçemizin altyapı, sosyal hizmet ve çevre yatırımlarına aktarılması daha verimli olacaktır.


Bağımsız Proje Geliştirme Yeteneği

Belediyemiz, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji konularında kendi teknik kadrosu ve danışmanlarıyla bağımsız projeler geliştirme kapasitesine sahiptir.
Birliğe üye olmadan da ilgili bakanlıklar, üniversiteler ve özel sektörle iş birliği yaparak enerji yatırımları gerçekleştirilebilir.


Temsiliyet ve Etkinlik Endişeleri

Enerji Kentleri Birliği’nde yer alan belediyelerin çoğu büyükşehir statüsündedir. Küçük ve orta ölçekli belediyelerin karar alma süreçlerinde etkin temsiliyet sağlayamadığı gözlemlenmiştir.
Bu nedenle üyelik, ilçemizin enerji politikalarına doğrudan katkı sunmak yerine sembolik bir katılım düzeyinde kalabilir.


Şeffaflık ve Denetim İlkesi

Birliğin faaliyetleri, karar alma süreçleri ve mali yapısı hakkında kamuoyuna açık ve düzenli bilgi sunulmadığı yönünde eleştiriler bulunmaktadır.
Belediyemiz, halkın parasını harcarken maksimum şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesini benimsemelidir. Bu ilkelere uygun olmayan yapılarla kurumsal bağ kurmaktan kaçınmalıdır.


Alternatif İş Birliği Modelleri

Belediyemiz, enerji alanında bölgesel kalkınma ajansları, üniversiteler ve TÜBİTAK gibi kurumlarla doğrudan iş birliği yaparak daha somut ve denetlenebilir projeler üretmeyi tercih etmelidir.
Bu yaklaşım, hem maliyet açısından daha sürdürülebilir hem de yerel ihtiyaçlara daha duyarlı.


Gürbel A.Ş.’nin Belediye’ye Devrinin Reddi: Gerekçeli Savunma

Hukuki Yetki Sınırları

Türk idare hukukuna göre idari makamların yetkileri kişi, konu, yer ve zaman bakımından sınırlandırılmıştır. Yetki devri ancak açık bir yasal dayanakla mümkündür.
Belediye şirketlerinin (BİT) devri, kamu tüzel kişiliği ve özel hukuk hükümleri arasında hassas bir denge gerektirir. Bu tür işlemler, belediye meclisinin yetki sınırlarını aşabilir.
Yetki devrinin hukuka uygunluğu, sadece idari kararlarla değil, ilgili kanun ve yönetmeliklerle belirlenmelidir. Hukuka aykırı bir devrin iptali yargı kararıyla mümkündür.


Mali Sorumluluk ve Riskler

Gürbel A.Ş.’nin mali yapısı, borç durumu, ticari faaliyetleri ve yükümlülükleri detaylı şekilde incelenmeden yapılacak bir devir, belediyeyi ciddi mali risk altına sokabilir.
Belediyenin asli görevi kamu hizmeti sunmaktır; ticari faaliyetlerin doğrudan yönetimi bu amaca hizmet etmeyebilir.
Şirketin geçmiş faaliyetleri, kamu yararına uygunluk açısından denetlenmeli; zarar eden ya da şeffaf olmayan bir yapının devri kamu kaynaklarının israfına yol açabilir.


Kamu Yararı ve Şeffaflık

Belediye meclisinin temel görevi halk adına denetim ve karar alma sürecini şeffaf yürütmektir. Gürbel A.Ş.’nin devriyle ilgili süreçte kamuoyuna yeterli bilgi sunulmamışsa, bu işlem halkın iradesine aykırıdır.
Kamu yararı gözetilmeden yapılacak bir devir, halkın güvenini zedeleyebilir. Belediyeye devredilen şirketin yönetimi, siyasi ya da kişisel çıkarlar doğrultusunda şekillenmemelidir.

Planlı Alanlar Yönetmeliği Madde 23/ç’nin Uygulanmamasına Dair Gerekçeli Savunma
Değerli kamuoyuna ve ilgili kurumlara,
Belediyemiz, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 23. maddesinin (ç) bendinde yer alan “4 katın üzerindeki her kat için yan ve arka bahçe mesafesinin 0.50 metre artırılması” hükmünün uygulanmamasını aşağıdaki gerekçelerle uygun görmüştür:

Kentsel Dokuya Uygunluk

İlçemizin mevcut imar planları ve yapılaşma karakteri, bu hükmün uygulanması halinde parsel verimliliğini düşürebilir ve yapılaşma bütünlüğünü bozabilir.
Özellikle dar parsellerde bu ek mesafe, yapılaşmayı imkânsız hale getirebilir; bu da imar hakkı kaybına yol açar.


Emsal ve Kat Sınırlamalarıyla Zaten Dengelenmiş

Mevcut planlarda kat yükseklikleri ve emsal (kat alanı oranı) sınırlamaları zaten yapı yoğunluğunu kontrol altına almaktadır.
Ek bahçe mesafesi zorunluluğu, çifte sınırlama oluşturarak yatırımcıyı ve vatandaşı mağdur edebilir.


Yapı Güvenliği ve Deprem Yönetmeliği ile Çelişki

Yeni yapı güvenliği düzenlemeleri, özellikle deprem riski taşıyan bölgelerde taşıyıcı sistemlerin yerleşimi açısından farklı çözümler önermektedir.
Bu hüküm, bazı durumlarda taşıyıcı kolonların yerleşimini zorlaştırabilir ve mühendislik açısından verimsiz çözümlere neden olabilir.


Park Alanı İstisnası Yetersiz

Hüküm, yalnızca park alanına komşu cephelerde istisna tanımaktadır. Oysa ilçemizde yeşil alan, yol ve kamu hizmet alanlarına komşu parseller de benzer avantajlara sahiptir.
Bu nedenle istisnanın kapsamı dar olup, eşitlik ilkesine aykırılık oluşturabilir.


Yerel İdarenin Planlama Yetkisi

3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili mevzuatlar, yerel idarelere planlama ve uygulama esnekliği tanımaktadır.
Belediyemiz, yerel ihtiyaçlara ve halkın taleplerine göre plan kararlarını şekillendirme hakkına sahiptir. Bu hükmün uygulanmaması, yerel planlama özgürlüğünün bir parçasıdır.

6-Belediye imar biriminin geçmişe yönelik yaptığı hukuksuzluğa ve denetimsizlik ten dolayı, meclis sorumluluğu  kabul etmedi. Ayrıca  bu kararı aldığımızda çevre şehircilik il müdürlğünden yapı denetim firması ile mimarlar odasından alan uzmanlık bilgisi alındıktan sonra rededildi.
Şehir İçi Taşıma Ücret Artışının Gerekçeli Savunması
Değerli halkımız,
Belediyemiz, şehir içi toplu taşıma ücretlerinde yapılan artışı zorunlu hale getiren ekonomik ve hizmet odaklı nedenleri dikkate alarak karar almıştır. Bu düzenleme aşağıdaki gerekçelere dayanmaktadır:

Artan Maliyetler

Akaryakıt, yedek parça, lastik, bakım-onarım, sigorta ve kasko gibi temel giderlerde son dönemde ciddi artışlar yaşanmıştır.
Bu maliyetler, toplu taşıma hizmetinin sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir. Ücret artışı, hizmetin devamlılığı için zorunlu hale gelmiştir.


Hizmet Kalitesinin Korunması

Araçların düzenli bakımı, güvenli ulaşım ve zamanında seferlerin sağlanabilmesi için finansal kaynak gereklidir.
Ücret artışı, daha konforlu, güvenli ve çevre dostu taşıma araçlarının hizmete alınmasını destekleyecektir.


Kamu Hizmeti Dengesi

Belediyemiz, toplu taşıma hizmetini kar amacıyla değil, kamu yararı gözeterek sunmaktadır.
Ancak hizmetin zarar etmesi, diğer sosyal hizmetlerin bütçesini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle makul bir ücret artışı, kamu hizmetlerinin dengeli yürütülmesi açısından gereklidir.

Maliyet Bazlı Düzenleme

Ücret artışı, keyfi değil; maliyet bazlı analizler doğrultusunda yapılmıştır.
Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) ve ilgili teknik komisyonların değerlendirmeleri doğrultusunda, en düşük gelir gruplarını koruyacak şekilde kademeli zam uygulanmıştır.


Öğrenci ve İndirimli Tarifeler Korunuyor

Öğrenciler, yaşlılar ve engelli vatandaşlarımız için indirimli tarifeler devam etmektedir.


Sosyal belediyecilik anlayışı gereği, dezavantajlı grupların ulaşım hakkı korunmaktadır.
Halkımıza sonsuz ve saygılar.

“Sorgulanmamış bir hayat, yaşamaya değmez.” – Sokrates

Saygılarımızla,
DEM Parti Belediye Meclis Grubu Eş Sözcüsü
Sinan Münir Şermet