Abbas Güçlü Güroymak'lı çocukları yazdı: Azmin Zaferi!

GÜNCEL 26 Şubat 2020 15:32
Videoyu Aç Abbas Güçlü Güroymak'lı çocukları yazdı: Azmin Zaferi!
A
a

Milliyet Gazetesi yazarı Abbas Güçlü, sosyal medyada paylaşılan kayak görüntüleri üzerine gündeme gelen Bitlis'in Güroymak (Norşin) ilçesine bağlı Saklı köyü çocuklarını yazdı.

Milliyet Gazetesi yazarı Abbas Güçlü, sosyal medyada paylaşılan kayak görüntüleri üzerine gündeme gelen Bitlis'in Güroymak (Norşin) ilçesine bağlı Saklı köyü çocuklarını yazdı. 

Güçlü'nün Milliyet'te yer alan yazısı şöyle; 

Azmin Zaferi! 

Bitlis Güroymak Saklı köyünde beden eğitimi öğretmeni Oğuzhan Ayan, adeta, çölde vaha yaratmış.

Okulundaki öğrencilere sporun her türlüsünü sevdirmiş ama en çok da kayağı.

Kayan öğrenci videolarını izlediğimde, helal olsun dedim ama kaydıkları derme çatma aletleri görünce şaşkınlığım, sevincim, takdirim daha da arttı.

Uçsuz bucaksız kar denizinde dans ettikleri derme çatma kayaklar, eski okul sıralarından arta kalan birkaç demir ve birkaç tahta parçasından ibaret. Gerisi yaratıcılık, yetenek, azim ve Oğuzhan Ayan’ın olağanüstü çabaları!

“Böylesi olanaksızlıklar içerinde bu mucizeyi gerçekleştirenlere, bir de imkân sunulsa neler yapmazlar ki?” diye yazmıştım, sağ olsunlar hem Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan hem MEB’den hem de Türkiye Kayak Federasyonu tarafından aranmışlar. Eminiz ki arkası da gelecektir.

Kaydıkları alete “gavik” diyenler de var, demir kızak diyenler de, ne kadar güvenilir olduğunu da sorgulayan yok, çünkü keyif alıyorlar.

Oğuzhan Hoca, okulunda sadece kayakla yetinmemiş. Masa tenisi, futbol, voleybol ve satrançta da güçlü takımlar kurmuş. Bölgesel ve ulusal turnuvalara da katılıyorlarmış.

Saklı köyünde, kız öğrenciler de dahil spor yapmayan da yok gibi. Ve hemen hepsi de mutlu mu, mutlu...

Okul, bir anlamda eski köy enstitüleri gibi. Demir kızaktan masa tenisi masa ve raketlerine kadar her şeylerini kendileri üretiyor. Çünkü hem fakirlik var hem de kar, kış nedeniyle uzun süre yollar kapalı!..

Orda bir köy var uzakta!

Ahmet Kutsi Tecer’in şiirinde dile getirdiği gibi, “Orda bir köy var uzakta, gezmesek de tozmasak da o köy bizim köyümüzdür...”

Saklı köyü, merkezden bir hayli uzakta, dağlık bir alanda olduğu için oldukça kısıtlı imkânlara sahip. Okul da köyün bir hayli dışında...

Öğrencilerin pek çoğu henüz köyden dışarı çıkabilmiş değil. Akademik açıdan da bir hayli eksikleri var. Tek varlıkları, hayalleri!

Kayak sevdasına da bir hayal serüveni olarak bakıyorlar.

Uzun süreli zor ama kısa süreliğine de olsa bir kayak hocası gidip ders verse, eminim ki ellerindeki kısıtlı olanaklarla bile harikalar yaratabilirler. Hele ki bir de profesyonel anlamda kayak malzemeleri ve teknik donanım sağlansa, gerisini siz düşünün...

Hayatta, çocuklarımızın karşısına çıkacak en büyük fırsat, idealist bir öğretmendir.

Oğuzhan Öğretmen ve arkadaşları da Saklı köyü çocukları için bir nimet. Öğrencilerinin hayallerini o sporla hayata geçirmeye çalışıyor, diğer öğretmenlerimiz de sanatla, bilimle, kitapla.

Öğrencilerine, olanaklar ne kadar kısıtlı olursa olsun, “Siz de başarabilirsiniz” motivasyonu sağlıyorlar.

Peki, devamı gelir mi? Eğer onlara ve onlar gibi dağ başında unutulmuş diğer köylerimize el birliğiyle destek sağlarsak, emin olun kazanan sadece onlar değil, ülkemiz olacaktır.

Kayarken mutlular

Saklı köyünden gelen fotoğraflara tek tek baktım. Öğrenciler, sınıfta ya da hiçbir şey yapmıyorken ciddi anlamda özgüven sorunu yaşıyorlar. Ama kayarken tam bir sporcular. Duruşları, tavırları ve yüzlerindeki ifade her şeyiyle değişiyor. O anda, dağ başında unutulan bir köyün çocuğu gibi değil İsviçre Alplerinde, Uludağ’da kayağa gitmiş varlıklı aile çocukları kadar mutlu ya da herhangi bir profesyonel kayak yarışındaki sporcular gibi disiplin içerisindeler.

Saklı, 450 nüfuslu, orta büyüklükte bir köy. Tek geçim kaynakları hayvancılık ve koruculuk. Saklı köyünün ilk ve ortaokulu aynı binada ve 108 öğrencileri, 12 öğretmenleri var.

Öğrenciler kışın kayak yapıyor, yaz aylarında da diğer sporlarla haşır neşir oluyorlar ve boş zamanları yok gibi.

Çocukları mutlu olduğu için aileleri de mutlu. Ve onlar mutlu olduğu için bizler de mutluyuz...

Özetin özeti: Köyler ülkemizin can damarları, çocuklar da o damarlar da akan kandır. Onları yaşatalım ki biz de yaşayalım...

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Güroymak'ın Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi